6.5 C
İstanbul
19 Mart 2024, Salı
spot_img

GÖÇMEN OLMAK

TAM-YARIM

Göçmen olmak kendinle verdiğin bir başarma mücadelesi değildir sadece… Göçmen olmak yaşadığın ülkenin devletine, o devletin içinde yaşayan bütün toplumlara, resmî ve kültürel olan olmayan her şeye karşı varlık mücadelesi verdiğin bir debdebedir.

Daha önce başarmış olduklarının neredeyse sıfıra vurup kabul ve değer görmediğini anladığın ve yeni doğmuş bir bebek gibi hayatı ve konuşmayı yeniden öğrenmeye başladığını farkettiğin bir hüsran, hayal kırıklığı, korku ve öfke anıdır aynı zamanda. Yeniden doğup emeklediğin, adım atıp düştüğün, kalktığın ama koşmayı becerdiğin yeni dünyadır göçmen olmak.

Göçmen olmak bir tırtılın kelebeğe dönüşürken yaşadığı o zorlu sancının ardından kanatlanıp uçtuğu, eskisinden daha güçlü olmasina rağmen, incecik kanatlarının kırılganlığını hissettiği bir dönüşümdür.

Bir vazgeçmeme anıdır göçmen olmak. Kendinden yeni yeni benler doğurduğun.

Yetileri, becerileri, bilgi, tecrübe ve birikimleri senden az olan o ülkenin milletinin, az çalışıp kolayca kariyeri yükselirken, iş yerlerinde küçümsenen ve yükselip ilerlemesinin önünün kapalı kapılar arkasından kesilmeye çalışıldığı ve bu yüzden çok daha fazla çaba sarfetmen gerektiğini istemesen de kabullenmek, kabullenmekle kalmayıp başarıya hırslanıp kamçılandığın bir kurumdur göçmen olmak.

Doğduğun ve büyüdün ülkede farkında olmadığın değer ve kültürünü doğru ve yanlışlarıyla daha iyi öğrendiğin yerdir göçmen olmak.

Çok farklı kültürlerle tanışabildiğin, insanlığın ortak olduğunu gerçek manası ile anladığın, yaşadığın; yeni dostlar, yemekler, danslar, müzikler ve bakış açıları kazandığın, zenginleştiğin ve Mevlana’nın evrensel hoşgörüsünü edinebileceğin fırsattır göçmen olmak.

Kalabalıkların ortasında iken, yalnızlığın koynunda olduğun; anne kucağını, sıcaklığını, kokusunu buram buram içine çekmeye hasret olduğun en savunmasız küçük kız halidir göçmen olmak.

Topuzunun altında masallar saklayan bir ninedir göçmen olmak, her defasında kendine anlatıp mutlu sonla bitirmek istediğin.

İyi bir aşçıya döndüğün yerdir göçmen olmak bulamadığında canının çektiklerini.

Zorda ve yalnız olduğunda bazen kapını kendi milletinden değil de, el dediğin öbür milletlerden gelenlerin açtığı, birlikte ağlaşıp güç aldığın, yola devam edecek gücü sana verenlerin “ Hepimiz Kardeşiz” türküsüdür göçmen olmak.

Sevginin, güvenin ve dostluğun sadece aynı milletten olan insanlarla olmadığını öğrendiğin garip bir dost eli diyarıdır göçmen olmak.

Araftır göçmen olmak.

Başkalarına karşı koruduğun, kendi başına iken yeri gelince yerilecek yerlerini yerdiğin, adil olmayı öğrendiğin mahkemedir göçmen olmak.

Göçmen olmak doğup büyüdüğün yerde okuyarak, eğitim görerek öğrenemeyeceğin bir çok şeyi öğrendiğin, ama dönüp dolaşıp köklerinin olduğu ağacı üzerinde taşıyan memleketinin naif ve samimi havasını bulamadığın, memleketini özleyip gidip görüp, sonrasında da evini, sokaklarını, hayat tarzını özlediğini ve geri dönmek istediğinde şok olarak, o da benim memleketim dediğin yerdir.

Göçmen olmak astral yolculuğa benzer bir şeydir: Bedenin bir yerde iken kalbinin yarısının bulunduğun yerde, diğer yarısının ise bırakıp geldiğin yerde, vatanında attığı Siyam ikizi halidir.

Sorguladığın yerdir göçmen olmak cevaplarından ürktüğün sorularının.

Deli cesaretidir göçmen olmak, bilinmezliğe korkusuna rağmen, kendine meydan okuyup yeni bir hayata niyetle yola çıktığın.

Görünmez ipliklerle bağlı olduğun o “ Gönül Dağı’dır” göçmen olmak Neşat Ertaş’ın türküsündeki gibi.

Göçmen olmak bir sevme halidir, aşık olma hali…sevdiklerinden ayrı olmanın acısını, gül bülbül muhabbetini, kalbinin figanını kaldıramadığın, hasret rüzgarlarının içinde kavrulduğun, vatan özleminin sonuçlarını ağzına tıkıştırdıklarından kiloya çevirdiğin kilerdir.

Yakınların bir yıldızlık ömürlerini kaydıklarında, hasta olduklarında, evlendiklerinde ellerini tutamadığın, yanlarında olmadığın için kalbinde, vicdanında ve ruhunda hep bir kamburla gezdiğin uçsuz bucaksız bir vadidir.

Bir köprü gibidir göçmen olmak, ya üstünden geçeceğin, ya altına düşüp sığ sularda çırpınacağın.

Hiç gücünün, güveninin, umudunun dahi kalmadığı halde, güçlü göründüğün bir maskeli balodur göçmen olmak.

Ya bu deveyi güdeceksin, ya bu diyardan gideceksin sözünün hiç de söylenildiği kadar kolay olmadığını ezberlediğin bir yolculuktur göçmen olmak.

Vatanındakilerin özendiği, özel ve güzel gördüğü, hayatın kolay kazanıldığını sandığı o cilalı sedefli paket kağıdının altındaki saman kağıdıdır göçmen olmak.

Göçmen olmak sevmektir koşulsuzca , özgürce ve tutkuyla bağlanmaktır özüne.

Katışıksız, saf, temiz ve çok takdir edilesi bir çabadır göçmen olmak; ailene, sevdiklerine, vatanına, milletine ve insanlığa faydalı olup daha güzel yarınlar bırakmak ve onların çekecekleri sıkıntıları daha aza indirgemek için didindiğin.

İnancınla daha yakınlaştığın, zayıf olduğunda kudreti damarlarındaki asil kanda bulduğun bir tutunma ve anlama halidir göçmen olmak.

Göçmen olmak her iki tarafa hem ait olup hem ait olmadığın, hem vazgeçip hem vazgeçmediğin bir ikilemin getirdiği hiçlik ve hiçliğin içindeki heplik halidir.

Hep yarım olduğun bir tamlıkdır göçmen olmak.

Sevgiler

Filiz Shah
Şubat 2021

Facebook Yorumları
Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Diğer Yazıları

Bizi Takip Edin

232BeğenenlerBeğen
114TakipçilerTakip Et
349TakipçilerTakip Et
2,260AboneAbone Ol
- Reklam -

En Son Eklenenler