14.3 C
İstanbul
27 Nisan 2024, Cumartesi
spot_img

Ben hayat okulu mezunuyum!

Bak gece gece aklıma takılana şimdi!

Şu “ben hayat okulu mezunuyum” diyenler. Ha bir de bunu söylerken böyle bir üstten bakmaları filan olur bu mezunların. Sen karşısında bitirdiğin okullardan bi utanır gibi olursun, bi ezik hissedersin kendini. E öyle ya sen altı üstü en fazla on beş bilemedin on altı on yedi yıl okumuşsun, hayat okulunu bitiren ohooo yıllarını okumaya vermiş!
E kolay değil tabi, eleman daha (atıyorum 30’lu yaşlarda) ama hayatı yemiş yutmuş, bitirmiş, diplomayı da asmış! Hani hayat mezun olunacak bi okul ya!

Nedir bu hayat okulu?

acı mı?
aldatılmak mı?
aldanmak mı?
sevmek sevilmemek, sevilmek sevmemek mi?
sahtekarlıklarla yüzleşmek mi?
rakı masasında balık olmak mı, alık yerine konmak mı?
arabeski en damardan dinlemek mi?
gazetelerin 3.sayfasının haberlerine “ah ulan ah” demek mi?
parasızlık mı?
yakınların ölümü mü?
sömürülmek mi?
ihanet mi?
dost kazığı mı?
milli piyangodan büyük ikramiye beklerken son iki rakamı anca tutturabilmek mi?
sevdiğinin elini bir başkasının tutması mı?
tuttuğun takımın yenilmesi mi?
oy verdiğin partinin bi türlü iktidara gelememesi mi?
izlediğin filmin sonunun istediğin gibi olmaması mı?
banka kredisini denkleştirememek mi?
kredi kartı borcunun asgarisinin ötesini yatıramamak mı?
su kurbağalarının neslinin tükenmesine ah etmek mi?
küresel ısınmaya karşı elinin kolunun bağlı olması mı?
çok acıktığında önüne gelen kurufasulyeye iki kere tuz atılmış olması mı?

….
…..
say say bitmez hayatın gerçekleri.
ve hayat ancak ölümle son bulan bir gerçekse ne zaman mezun olunur bu okuldan?
ve hepimiz bu okulun öğrencisi değil miyiz? sen ne ara bitirdin mezun oldun?
acıysa acı, kayıpsa kayıp, aldatılmaysa aldanmaysa aldandık, aldatıldık, dost kazığıysa inan hepimiz yedik ya da yemeye adayız, sömürü ille maddi olmaz manen de sömürülürsün hayatın bi geçidinde, zengin fakir dinlemez açlık, kurufasulye tuzlu ya da tuzssuzsa aynı bozulur ağzının tadı, rakı sofrasında arabesk iyi gider her ne kadar sevmesem de arabesk yaşamı, milli piyangoya umut bağlamak var ya, zengin dolara yatırım hesabı yapar, fukara faiz düşünür, hayat işte, herkesi bağlar bi şekilde acısı tatlısı mutluluğu şakası ölümü tekdüzeliği çoşkusuyla.

Yani öyle kolay değil bu okuldan mezun olmak.

Acılar yarıştırılmaz der çok sevdiğim bir arkadaşım. Ben de diyorum ki bu hayatı yaşamaya mahkum edildiysek hepimiz aynı şeyleri yaşıyoruz aslında farklı zaman farklı mekanlarda.

Ama bitmez hayat okulu. Bu okuldan mezuniyet diplomanı da sen istesen de istemesen de taşının başında “Allah rahmet eylesin” diye el kaldıranlar verir.

Ben mesela on bilmem kaç sene okudum müfredatlı okullarda, ama hala öğrenciyim hayat okulunda, hala öğreniyorum ve yaşıyorum acıyı da tatlıyı da, hep ağlamadığım gibi hep gülmüyorum, hep mutlu değilim ya da hep mutsuz, aldandım, ve bak aldattığım da oldu illa ki, yaşıyorum çünkü.

bir daha karşıma birisi çıkıp “ben hayat okulundan mezunum” derse, “allah sana rahmet eylesin” den başka sözüm olmaz benim.

aklıma takıldı, yazdım gitti.
günaydın faslında görüşürüz, iyi davranın hayata, diploma notlarınız yüksek olsun.
sevgiler.

Ayşegül Erden

Facebook Yorumları
Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Diğer Yazıları

Bizi Takip Edin

232BeğenenlerBeğen
114TakipçilerTakip Et
349TakipçilerTakip Et
2,280AboneAbone Ol
- Reklam -

En Son Eklenenler