Üzümler sararıp çillenmeye başlamıştı. Oysa yapraklar hala yeşildi. Sarıca arılar salkımlardaki çatlak taneleri arıyordu. Şerbeti en koyu olanları... Sıcak beni kıskıvrak yakalamıştı. Yanağımda gezinen...

İlk yolculuğuma bir eşeğin semerinde çıktım. Denk yapılmış yüklerin üzerine oturtulmuştum. Herkes ağlıyordu. Küçücüktüm, nedenini anlayamıyordum. Ortada ne ölen ne de cenaze vardı? Oysa...

Almanya’ya geldikten sonra üç koca yıl memlekete dönemedim. Anama sattığı tarlanın parasını ödedim. Üç yıl bu dile kolay. Memleket hasreti içimde kocaman bir ateş…...

Sinop’a kış nazlanarak gelir. Kasım başında Dıranaz’a kar düşer. Düştüğü yerde kalır. Sahile aralık sonuna kadar uğramaz. Kış özlenmez diyeceksiniz. Haklısınız. Bazı kendini bilmezler...

Sana bir şeyler yazmam gerek ama olmuyor. Hep sonraki güne erteliyorum. Biraz sokağa çıkayım diyorum. Belki dönünce başlarım. Gelince de evde mutlaka beni bekleyen...